KÜLLİYE'nin Bulunduğu Konum da Bizans’ tan günümüze ulaşmış İstanbul’ un en eski yapılarından biri olan Gül Cami Kilise olarak yapılmıştır.

Rivayete göre Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet’in namaz kılarak camiye çevirdiği bu küçük tarihi eser, Osmanlı döneminde birçok padişahın ilgisine mazhar olmuştur. Zaman içerisinde yapılan ilavelerle Bizans ve Osmanlı mimarisini yansıtmaktadır..

Ayasofya’dan sonraki en yüksek kubbesi olan Gül Cami ile Aya Nikola Kilisesi arasındaki konumundan dolayı inançlar arasında bir İstanbul mozaiği yansıtmayı amaçlayan KÜLLİYE; 2500 m2 alanında ,muhteşem Haliç ve eşsiz İstanbul panoramasıyla yerli ve yabancı konuklarımıza geleneksel İstanbul misafirperverliğini sunarken geçmişten günümüze uzanan bir kültür ve eğlence köprüsü kurmak amacıyla oluşturulmuştur.

Her bölümde farklı duygular yaşayacağınız bu mekana eski bir İstanbul sokağından girerken, şerbetçisi, pamuk helvacısı ,macuncusu sizleri karşılayacak,unuttuğunuz lezzetler damağınızdayken , çocukluğunuzda yaşadığınız bir ambiyansta zaman tünelinden geçer gibi tarih sayfalarında gezintiye çıkacaksınız.Şehzadenin sünnet odasında sarayın ihtişamlı havasını koklayacaksınız.

Yükseldikçe kendinizi müziğinden yemeğine, manzarasından dekorasyonuna kadar unutulmaz anlar yaşayacağınız bir Osmanlı konağının içinde bulacaksınız.

Haliç’in ışıkları ve yıldızların ışıltısıyla İstanbul’un ihtişamlı güzelliğine bir kez daha hayran olacağınız 300 kişilik terasımızda da cami ve kilisenin ortasından İstanbul’u izlerken bambaşka duygular yaşayacaksınız.